Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
garnknäule
nöbet değiştirmek
soplar la fortuna a alguien
tributo sobre franquicias
birisi için
Geçmiş
Cümleler
"birisi için"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
birisi için
on one’s account
expr.
"birisi için"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 98 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ayırmak (birisi için)
spare
f.
Let's go for a walk; I have some time to
spare.
Hadi yürüyüşe çıkalım, biraz
ayıracak
vaktim var.
More Sentences
Phrasals
2
Öbek Fiiller
(birisi/bir şey için bir şey) sarf etmek
expend (something) on (someone or something)
f.
Considerable effort has been
expended on
tabling this proposal in the Commission.
Bu teklifin Komisyon'da görüşülmesi için büyük çaba
sarf edilmiştir.
More Sentences
General
3
Genel
birisi için çalışmak
be in the employ of
f.
4
Genel
birisi için iyi gitmek
fare well
f.
5
Genel
birisi için bayram yapmak
make much of somebody
f.
6
Genel
birisi için kötü olmak
fare badly
f.
7
Genel
birisi için riske girmek
go out on a limb
f.
8
Genel
birisi ya da bir şey için uykusu kaçmak
lose sleep over someone or something
f.
9
Genel
birisi için dua etmek
keep one's finger crossed for
f.
10
Genel
birisi için bir şey ayırmak
earmark something for someone
f.
11
Genel
birisi için dua etmek
pray for someone
f.
12
Genel
birisi için bazı düzenlemeler yapmak
make arrangements for someone
f.
13
Genel
(çan) birisi için çalmak
toll for someone
f.
14
Genel
birisi için kayıp ilanı vermek
put out an mpr on someone
f.
15
Genel
(birisi veya bir şey için) harekete geçmek
leg
f.
16
Genel
birisi için birtakım düzenlemelerde bulunmak
make arrangements for someone
f.
17
Genel
(birisi için) ayrılmamış
unspared
s.
Phrasals
18
Öbek Fiiller
bir şeyi birisi için seçmek
choose something for someone
f.
19
Öbek Fiiller
bir şeyi birisi için almak
choose something for someone
f.
20
Öbek Fiiller
(birisi ya da bir şey) için para toplamak
collect for (someone or something)
f.
21
Öbek Fiiller
birisi için dini tören yapmak
confirm (one) in (something)
f.
22
Öbek Fiiller
birisi için dini tören yapmak
confirm someone in something
f.
23
Öbek Fiiller
birisi için çalışmak
labor for someone
f.
24
Öbek Fiiller
birisi için endişelenmek
worry over someone
f.
25
Öbek Fiiller
bir şeyi birisi için çevirmek
translate something for someone
f.
26
Öbek Fiiller
birisi için bir şey bırakmak
leave something for someone
f.
27
Öbek Fiiller
birisi için giyinmek
dress for someone
f.
28
Öbek Fiiller
birisi için deli olmak
crazy for someone
f.
29
Öbek Fiiller
birisi için bir şey ayırmak
lay something aside for someone
f.
30
Öbek Fiiller
birisi için biriyle tartışmak
quarrel with someone over someone
f.
31
Öbek Fiiller
birisi için gelmek
come for someone
f.
32
Öbek Fiiller
bir şeyi birisi için tutmak/saklamak/emanet almak
hold something for someone
f.
33
Öbek Fiiller
birisi için reçete yazmak
prescribe something for someone
f.
34
Öbek Fiiller
birisi için deli olmak
crazy about someone
f.
35
Öbek Fiiller
birisi için çalışmak
work for someone
f.
36
Öbek Fiiller
bir şeyi birisi için ayırmak
intend something for someone
f.
37
Öbek Fiiller
birisi için ayılıp bayılmak
swoon over someone
f.
38
Öbek Fiiller
bir şeyi birisi için çevirmek
interpret something for someone
f.
39
Öbek Fiiller
birisi için deli olmak
mad about someone
f.
40
Öbek Fiiller
birisi için deli olmak
nuts about someone
f.
41
Öbek Fiiller
(bir şey ya da birisi) için kampanya ya da gösteri yapmak
crusade for (someone or something)
f.
42
Öbek Fiiller
(birisi/bir şey için bir şey) harcamak
expend (something) on (someone or something)
f.
43
Öbek Fiiller
(biriyle birisi/bir şey) için pazarlık etmek
bargain for (someone or something) with (someone)
f.
44
Öbek Fiiller
birisi için dini tören yapmak
confirm in
f.
45
Öbek Fiiller
işler/durumlar (birisi için/açısından) kötü gitmek
go badly with
f.
Colloquial
46
Konuşma Dili
birisi için en iyisini istemek
want the best for someone
f.
47
Konuşma Dili
birisi için süslenmek
get all dressed up for someone
f.
48
Konuşma Dili
(birisi için) fark yaratmamak
be all (the) one (to someone)
f.
49
Konuşma Dili
(birisi için) önemsiz olmak
be all (the) one (to someone)
f.
50
Konuşma Dili
birisi için yapılmış/uygun
made for someone
s.
51
Konuşma Dili
(birisi) için tehlikeli bir yer
too hot to hold (someone)
expr.
52
Konuşma Dili
(birisi) için her şeyin sonu
it's all over for (someone)
expr.
Idioms
53
Deyim
(birisi için) gözbebeği
the apple of someone's eye
i.
54
Deyim
(birisi için) yüreği sızlamak
(one's) heart bleeds for (someone)
f.
55
Deyim
(birisi için) yüreği kan ağlamak
(one's) heart bleeds for (someone)
f.
56
Deyim
birisi için canını feda etmek
give one's right arm for someone
f.
57
Deyim
birisi için üzülmek
grieve for someone
f.
58
Deyim
birisi için her şeyini vermek
give one's right arm for someone
f.
59
Deyim
birisi için üzülmek
sorrow over someone
f.
60
Deyim
birisi için üzülmek
bleed for someone
f.
61
Deyim
birisi için itibarını/ününü riske atmak
stake one's reputation on someone
f.
62
Deyim
birisi için endişelenmek
get oneself into a stew over someone
f.
63
Deyim
birisi için bir parti vermek/düzenlemek
throw a party for someone
f.
64
Deyim
birisi için yanıp tutuşmak
burn for someone
f.
65
Deyim
birisi için her şeyini vermek
give one's eyeteeth for someone
f.
66
Deyim
birisi için/birine birkaç kapı açmak
open some doors for someone
f.
67
Deyim
birisi için yas tutmak
grieve for someone
f.
68
Deyim
birisi için her şeye göğüs germek
go through fire and water for someone
f.
69
Deyim
birisi için dua etmek
be in someone's prayers
f.
70
Deyim
başka birisi için sıkıntıya girmek
go through fire and water for someone
f.
71
Deyim
birisi için canını feda etmek
give one's eyeteeth for someone
f.
72
Deyim
işler/durumlar (birisi için/açısından) kötü gitmek
go badly with someone
f.
73
Deyim
kadehini birisi için kaldırmak
raise one's glass to someone
f.
74
Deyim
kalbi birisi için çarpmak
have one's heart go out to someone
f.
75
Deyim
(birisi için) bazı kapıları açmak
open some doors for someone
f.
76
Deyim
(başı dertte olan) birisi için sempati duymak
have one's heart go out to someone
f.
77
Deyim
(çok sevilen birisi için) birinin hayatının ışığı olmak
be the light of somebody's life
f.
78
Deyim
(birisi için) zor olmak
go hard with
f.
79
Deyim
(birisi için) bazı kapıları açmak
open a few doors for someone
f.
80
Deyim
(birisi için) çok kolay ve hoşa giden bir şey olmak
be meat and drink to somebody
f.
81
Deyim
(birisi için) zor olmak
go hard for
f.
82
Deyim
(birisi/bir şey) için dikkat kesilmek
have an eye out for (someone or something)
f.
83
Deyim
(birisi/bir şey) için gözünü dört açmak
have an eye out for (someone or something)
f.
84
Deyim
(birisi/bir şey) için uyanık/tetikte olmak
have an eye out for (someone or something)
f.
85
Deyim
(birisi/bir şey) için dikkat kesilmek
have (one's) eye out for (someone or something)
f.
86
Deyim
(birisi/bir şey) için gözünü dört açmak
have (one's) eye out for (someone or something)
f.
87
Deyim
(birisi/bir şey) için uyanık/tetikte olmak
have (one's) eye out for (someone or something)
f.
88
Deyim
birisi ya da bir şey için yer açmak
make allowance
f.
89
Deyim
birisi ya da bir şey için yer açmak
make allowances
f.
90
Deyim
birisi için çırpınmak
bend over backward
f.
91
Deyim
birisi için çırpınmak
lean over backward
f.
92
Deyim
birisi için biçilmiş kaftan olmak
be up your street
f.
93
Deyim
sanki güneş bir tek (birisi/kendisi) için doğuyormuş gibi
as if the sun shines out (someone's) backside
expr.
94
Deyim
(birisi için) çok kıymetli
dear to (one's) heart
expr.
Slang
95
Argo
(birisi/bir şey) için çıldıran
gonzo
s.
96
Argo
(birisi/bir şey) için deliren
gonzo
s.
British Slang
97
İngiliz Argosu
birisi için dibi düşmek
fancy the arse off someone
f.
98
İngiliz Argosu
birisi için dibi düşmek
fancy the pants off someone
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of birisi için
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy